4 Mayıs 2014 Pazar

pazar postasi :)

Uzun oldu şöyle bilgisayarı kucağıma alıp klavyeye dokunmayalı.. 
Bunun da bir neşe kaynağı olduğunu , yazmanın yüreğe nasıl da memnuniyet aşıladığını unutmuşum...
Bilgisayarıma yabancılaşmışım :D 



Geçen hafta sonu çocukları Tosel sınavına götürdük. Gençler için ingilizce tespit sınavı . 
Şu sıralar hayat sahnemi '' çocuklar'' çok fazla işgal ediyor ..
Kimini sarılıp sarmalayıp içime sokasım geliyor , o kadar seviyorum 
kimisi ise laf dinlemikçe ,korece anlamadığımı sanıp kabalık edince kıçını çimdire çimdire korece olarak azarlamak istiyorum haha ... 



Burası Oi-do. Çocukları sınava götürdükten sonra dersaneye bırakıp öğretmenlerle yemek yemeğe gittik. 



Son zamanlarda parfum konusunda zor anlar yaşıyorum ..
Ben güzel kokuyu çok seviyorum.
Makyaj malzemesinden çok parfumum var , banyo sabunlarımı bile özellikle yoğun kokulu olanını alıyorum. 
Kokuyu seviyorum ne yaparsın ... 
Ama Koreliler , Avrupa'da banyo yapmadıkları için parfum kullanılmaya başlandığını düşündüğü, dolayısıyla kötü kokuyu bastırmak için kullanılan bir malzeme olduğuna inandıkları için hem parfum kullanımı çok yaygın değil hem de sizden yoğun parfum kokusu geldiğinde ekşiyen yüzlerle karşılaşmanız çok olası oluyor . 

Otobüse bindiğimde önümdeki , yanımdaki ajummaların suratlarını ekşitmesi ya da hemem camı sonuna kadar açması bana çok ama çok kabaca geliyor. Elbette benim hoşlandığım kokuyu beğenmeyebilir ama ben de burun deliklerini çatlatacak kadar fazla sıkıp çıkmıyorum . Etiket olsun, görgü olsun diye iki dakika bekleyip camını açabilir ki o insan yanına gelir gelmez ondan dolayı açtığını düşünüp incinmesin diye. 
Benim parfümüme yüz ekşitip anında camı açsalar dahi öğlen vakti , sıcak otobüsün içinde leş gibi soju kokan biri bindiğinde aynı tepkiyi göstermiyorlar ... Halbu ki benim midem kalkıyor o içki kokusuna ...
Kırıcı oluyor ... pis ter kokusu da değil, 10 liralık ucuz parfum kullanıyorum da değil . Zaten kırıcı tarafı benim parfümüme yüz ekşitmleri değil elbette , o tepki . Biraz ince olunsa insan ne kaybeder . Ben olsam, yanıma gelenin kokusundan hoşlanmasam elbette inene kadar dayanıp kendime eziyet edecek değilim ama en azından 2 dk bekler öyle açardım camı ki o insan incinmesin.  
İnsanın kalbinde az da olsa buğz oluşuyor,bende o yüzden otobüste içki kokan birini görünce öfleyip püflüyorum. Hadi bakalım el mi yaman bey mi yaman misali. 

Burada okuyan Türk bir arkadaşım iş yerinde parfümüne karıştıkları için , kokusu yoğun olduğu için kullanmak istemeyip bana verdi. 



Bu arada bu yemeklerin hepsini aynı gün yedik. 
Festival misali bayram yaşadık :D


Bu hafta başı , pazartesi , yanı 5 mayıs çocuk bayramı 
6 mayıs Budda'nın doğum günü. 
Dolayısıyla 2 gün tatil. 

anne-baba günü ve öğretmenler günü de mayısta Kore'de . Ayrca baharında başlangıcı olduğu için 
Mayıs için ''sevgi'' ya da ''aile '' ayı diye anıyorlar .